Peyzajın ve Tıbbın Vazgeçilmezi
Tokyo sokaklarından New York caddelerine,Pekin metropolünden Paris bulvarlarına kadar dünyanın çeşit li köşelerinde karşımıza çıkan, altın sarısı yapraklarıyla sonbaharı adeta bir tabloya dönüştüren bir ağaçtan söz edeceğiz: Ginkgo biloba. Bu kadim ağaç, hem biyolojik özellikleriyle hem de tarihiyle dikkat çekiyor. Canlı fosil olarak anılması boşuna değil; çünkü bu tür, Yaklaşık 200-245 milyon yıldır varlığını sürdürüyor. Bu yazıda Ginkgo biloba'nın biyolojik yapısından tıbbi özelliklerine, peyzaj mimarlığındaki rolünden Türkiye'deki üretimimize kadar birçok yönüne ışık tutacağız.
Dinozorlarla birlikte Triyas-Jura Devri'nde yaşamış ve günümüze kadar hiç yakın akrabası olmayan başka bir canlı türü yoktur. Ginkgo'nun kolay tanı nan fosil yapraklarından, 50 milyon yıl önce yaşanan müthiş ısınmada kuzey kutbuna kadar yaklaştığı ve Antarktika da dahil tüm kıtalarda yayılış gösterdiğini anlaşılmaktadır. Ancak, soğuma ile birlikte yayılma alanlarının azaldığı yaklaşık 50 bin yıl önce sadece Çin'in bazı korunmuş bölgelerinde kalıntı durumunda kaldığı bilinmektedir. 1990 yılından itibaren ailemizin büyükleri tarafından başlatılan Ginkgo üretimi, bizi Türkiye'nin en büyük koleksiyonuna sahip konumuna getirmiştir. Japonya başta olmak üzere Çin ve Güney Kore'den elde ettiğimiz tohumlardan oluşan Bafra'daki Ginkgo-Türk koleksiyonumuzdaki bitkiler yaprak, dallanış yapısı gibi farklı klonlardan oluşsa da genelinde benzerlikler görülmektedir.
Ginkgo, yaprağına döken, 30-40 m'ye kadar boylanabilen, önceleri konik yaşlanınca geniş (10-12m.), yayvan bir taç oluşturan ağaçtır. Kabuk gençlikte açık gri/koyu krem yaşlanınca açık kahverengi ve boyuna çatlaklıdır. Ginkgo'nun zarafeti yaprağından başlar. Özellikle fil kulağına benzeyen açık yeşil renkli tipik damarlanması olan narin yapraklan ile belki de en kolay tanınan bitkilerden birisidir.
Sadece sonbaharın altını olma özelliği ile dikkate çekmez Ginkgo, onun diğer bir ismi "Mabet Ağacı dır. Eskiden beri bilinen özellikle şifalı yaprak ve meyve leri ile saygı görmeye başlamış. uzak doğuda görülen Budizm, Taoizm, Şintoizm ve onun kollarındaki inanç sistemlerinde sembolik anlamları ile sıklıkla yer aldığı için mabetlerin vaz geçilmez bitkisi doğunun sembolü olmuştur. Canlılığın, uzun ömürlülüğün ve dayanıklılığın yaygın bir simgesi olan bu bitki ayrıca Fil Kulağı, Gümüşi Kayısı, Ördek Ayağı (Japonca'da Gin an ve Itsjo), Dede-Torun Ağacı, Beyaz Meyve (Çince Pei kuo/bai guo, yinxin) adlarıyla daanılır. Çinliler Ginkgo ağacı için 'Hayatta kalmanın anahtarıdır. derler. Çin de bu bitkiye ait plan ve stratejiler 5 yıllık kalkınma planlarına kadar girebilmiştir. Ginkgo eski yaşadığı kıtalara özellikle Avrupa ve Amerika kıtasına 18. yüzyıldan sonra ticaretle uğraşan tüccar ve seyyahlar vasıtasıyla tekrar dönmeye başlayarak peyzajın önemli bileşenlerinden biri olmuştur.
Peyzaj ve Kentsel Kullanım...
Peyzaj mimarlığında o kadar çok avantajlan vardır ki, neden Ginkgo derseniz: 1000 ila 4500 yıla kadar yaşayabilen(Çin Li jiawan, Dangkou Xian İlçesi) nadir türlerden, -32/-35°C ile +40°C gibi sıcaklık aralığın da kolayca yetişebilen hava ve top rak nemini sevmesine rağmen eğer sulama yapılırsa yağışın 300mm.nin altına düştüğü kurak bölgelerde bile yaşayabilmektedir. Hava kirlili ği, radyasyon vb. kirlilikler, drenajı yetersiz topraklarda, hem asidik hem de bazik topraklarda yetişmesi, rüzgar ve fırtınaya dayanıklı olması, böcek ve mantar hastalıklarına karşı çok dayanıklı olması gibi olumsuz luklara direnen kentsel alanlara çok uygun bitkilerdendir. Biraz da ilgi çektiği için en çok verilen örnek Hiroşima da atılan atom bombasından sonra tüm ağaçlar gibi ginkgo da etkilenmesine rağmen 1 sene sonra tekrar sürgün ve filiz vererek yeşermesi çok ilginçtir.1986 yılında Çin'in Hangzhou şehrinde iki güçlü tayfundan sonra şehir ağaçlarının pek çoğu devrilmesine rağmen Ginkgoların hiç zarara uğ ramaması bundan sonra bu ülkedeki kullanımı daha da arttırmıştır. Yıldı rım çarpması veya kasten yakma nedeniyle hasar gören ağaçlarda tekrar yeşillenme görülmektedir.
Çin'de ağacın ortasında bir yangın çıktıktan sonra gün ve gece boyunca yanan ağacın gövdesindeki kovuktan odun kömürü çıkarılmış ve yanan ağaç kovuğunun çapı 180 santimetreyi geçmesine rağmen ağaç, beklenmedik bir şekilde ikinci yılda yeniden filizlenmiş ve meşhur yakılamayan kutsal ağaç olmuştur. Tüm bu özellikler Mabet ağacının son 70 yılın en popüler bitkisi haline getirmiştir.
Bazı ülkelerdeki kullanımları yol (alle) ağacı olarak ve tarihi dokulardaki 1000 yıl ve üstü yaşlardaki bireyleri ile kuşakları birbirine bağlayan birer istikrar abidesi olmuş, çok önemli bir turizm aktivitesi haline getirmiştir. Güney Kore'de Seul'ün doğusundaki Yongmunsa Tapınağı'ndaki görkemli ginkgo ağacı (42m boy 15,2 m tepe tacı) ülkenin en yaşlı ve en çok ziyaret edilen ağacı durumuna getirmiştir. Çin'de "Doğu'nun Kutsal Varlığı olarak adlandırılan Ginkgo'nun Japonya peyzajında ve özellikle ma-bet bahçelerinde anıtsal bireylerine sıklıkla rastlanılır. Tokyo'da yol ağacı olarak yaklaşık 500.000 ginkgo ağacı (%12)'si kullanılmıştır.
Tıbbi Değeri...
Ginkgo bitkisinin en önemli öğesi yapraklarıdır. Yaprak özü 40'dan fazla farklı flavonoid glikozitleri içermektedir ve ginkgolidler (Ginkgo özü bazlı ürünler) eczacılıkta giderek daha yaygın şekilde kullanılmaktadır. Flavonoidler bitki bazlı antioksidanlardır. Yapraklar tamrenk değişimi aşamasında en yüksek flavonoid içeriğine sahip olduğu saptanmıştır. Standardize edilmiş Ginkgo biloba ekstresi içinde $ flavonoid glikozitleri içerir, güçlü antioksidan özelliğini ile Çin tıbbının 4-5 bin yıldır kullandığı Ginkgo yaprak özü, Avrupa'da 70 yıldır ilaç endüstrisinde kullanılmaktadır. Ginkgo biloba, güçlü bir antioksidan olup serbest radikallerin okside ol masına yardımcı olur. Bazı kanıtlar, Ginkgo'nun, demans ve Alzheimer gibi hastalıkların nedeni olarak gösterilen betaamiloid oluşumunu engelleyebileceğini ortaya koymaktadır. Bilimsel araştırmalar, Ginkgo özünün demans ve Alzheimer tedavisinde, hafızayı güçlendirmede, baş dönmesini engellemede ve zihinsel konsantrasyonu artırmada faydalı olduğunu göstermektedir. Ayrıca, kan damarlarını genişleterek ve kan trombositlerinin yapışkanlığını azaltarak kan dolaşımını iyileştirir. Bu etkiler, beyin ve diğer dokuların oksijen alımını artırır, özellikle beyine oksijen taşıyarak beyin hücrelerini korur.
Fareler üzerinde yapılan bir araştırma, Ginkgo biloba'nın cep telefonlarının yaydığı dalgalara karşı koruyucu etkisini ortaya koymuştur. Ginkgo'nun aktif maddesi olan ginkgolidesin, anafilaktik şok ve astım gibi alerjik reaksiyonları kontrol altına alır, damar sertliğiyle ilişkili kolesterolün lezyona dönüşümünü engeller, retina bozulmasını yavaşlatır ve glokom hastalarında görme iyileşmeleri sağlar. Aynca, yaşlı hastalarda işitme kaybını engellediği de tespit edilmiştir. Alman Sağlık Bakanlığı'nın E Komisyonu, baş dönmesi, kulak çınlaması ve yaşlı unutkanlıkları için de Ginkgo'nun kullanımını onaylamıştır. Çeşitli mantarlara karşı güçlü antifungal, afrodizyak olduğu yönünde bilgiler de bulunmaktadır. Avrupa, bazı Asya ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri'nde, ginkgo takviyeleri en çok satan bitkisel ilaçlar arasındadır.
Türkiye'de Ginkgo Yetiştiriciliği...
Bu bitki ülkemizde son 30 yıldır sınırlı olsa da yetiştirilmektedir. Ginkgotürk (Fulya Peyzaj Mimarlık Süs Bitkileri) adı altında Bafra'da 1990 yılından iti baren yetiştirdiğimiz boylan 30 santimetreden 6 metreye kadar uzanan stoğumuz ile sektöre hizmet vermekteyiz. Büyükçekmece Belediyesi'nin de katkılarıyla sadece ülkemizin değil Avrupa'nın da ilk ve tek Ginkgo fidanlığı kurmak için Büyükçekmece'deçalışmalarımız sürmektedir. Böylece hem peyzaj sektörünün fidan ihtiyacı nı karşılamayı hem de 8 ton/yıl yaprak kapasitesine sahip firmamızın üretimini 20 ton/yıl yaprak ve üstüne çıkartarak ginkgo yaprak ekstresi ile ilaç ve içe cek endüstrisinin ihtiyacını karşılamayı ülkemizin dışa bağımlılığını kısmi de olsa azaltmayı hedeflemekteyiz. “Ginkgo biloba, tarihi derinliği, biyolojik dayanıklılığı ve tıbbi değeriyle sadece geçmişin bir kalıntısı değil geleceğin yeşil şehirlerinin ve doğal tıbbın da bir umududur. Ginkgo, hem peyzajda estetik bir unsur olarak hem de farmasõtik endüstride değerli bir kaynak olarak çok yönlü bir bitkidir. Bu çok yönlülüğüyle, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de daha fazla değerlendirilmesi gereken önemli bir doğal hazinedir.” “Ginkgo biloba yalnızca geçmişin izlerini değil, geleceğin yeşil şehirlerinin de umutlarını taşımaktadır.”